Frengi, cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Aynı zamanda gebelik döneminde anneden bebeğe veya doğum sırasında bebeğe doğrudan geçebilir. Frengi hastalığına Treponema pallidum adlı bir bakteri neden olmaktadır. Hastalığın erken döneminde, yani bakteri aktifleşmeden ve çoğalmadan, tedavi edilebilir. İlk aşamada tek bir enjeksiyon penisilin ile tedavi edilmektedir. Ancak tedavi edilmeyen frengi, beyin, kalp ve diğer organlara zarar vererek hayati tehlike oluşturabilir. Bu hastalığın belirtileri, dört farklı dönem sürecinde kendini göstermektedir. Frengi hastalığı, aşamalar şeklinde değiştiği gibi her aşamada belirtileri de farklılık göstermektedir. Birincil Evre Frengi Belirtileri Birincil evrede sadece küçük frengi çıbanı (şankr) çıkmaktadır. Bu çıban ağrıya sebep olmaz ve kaşıntılı değildir. Frengi çıbanı, bakterinin vücuda girdiği bölgede bir leke olarak görülmektedir. Çoğunlukla hastalığın bulaşmasından itibaren tek bir tane olarak ortaya çıkan yara, bazı kişilerde fazla sayıda olabilmektedir. Frengi çıbanı genellikle hastalığın 3. haftasında ortaya çıkmaktadır. Birçok frengi hastası, bu çıbanı fark etmez çünkü hiçbir şekilde acı ve ağrı hissetmezler. Genellikle rektum ve vajina bölgesinde gizlenir. Frengi çıbanı 6 hafta içinde kendiliğinden iyileşebilmektedir. İkincil Evre Frengi Belirtileri İkincil evrede ayak tabanlarında ve avuç içlerinde yaygın bir şekilde döküntüler meydana gelmektedir. İlk başta oluşan frengi çıbanının iyileşmesinden birkaç hafta sonra ortaya çıkan ve genellikle kaşıntılı olmayan bu döküntüler, bütün vücuda yayılmaya başlar. Bu yaralar ve döküntüler siğil formunda ağız ve genital bölgede gelişebilmektedir. Bazı frengi hastalarında bu evrede ateş, kas ağrıları, boğaz ağrıları ve lenf düğümlerinde şişkinlik görülmektedir. Bu belirtiler birkaç haftada yok olabilir ya da yıllarca sürebilen bu süreç içerisinde tekrardan nüksedebilir. Latent Evre Frengi Belirtileri Frengi hastalığının latent evresinde hiçbir belirti gözlenmeyebilir. Ancak bu evrede gummas adında frengi kabarcıkları oluşmaktadır. Gummaslar küçük kabarcıklar halindedir ve beyin, testisler, karaciğer ve kalp gibi bölgelerde oluşmaktadır. Bu nedenle bu evrede sinirsel veya kalp ile ilgili semptomlar gözlenmektedir. Çok sinsi bir evredir ve frenginin tedavi edilmemesi sonucu gelişir. Bu evre yıllarca sürebilmektedir ve hastalığın üçüncü evresinin oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Üçüncül Evre Frengi Belirtileri Frengi hastalarının %15 ile %30'unda tedavi edilmediği takdirde, hastalığın üçüncü evresine yani geç evresine geçiş olur. Bu evrede frengi hastaları kalp, gözler, sinirler, beyin, karaciğer, damarlar, eklemler ve kaslar hasar görebilmektedir. Hastalığın birinci evresinde tedavi edilmezse yıllar sonra meydana gelebilir. Doğuştan Gelen Frengi Belirtileri Doğuştan gelen frengi hastalığı, anneden bebeğe frengi bakterisinin geçmesi sonucu meydana gelmektedir. Frengi bakterisi, hamilelik döneminde geçebileceği gibi doğum sırasında da geçebilmektedir. Bebeklerde ilk olarak hiçbir belirti gözlenmez. Ancak sonrasında diş yapısında bozukluk, sağırlık ve burunda çıkıntı gibi yapısal değişiklikler veya burun köprüsünün çökmesi gibi belirtiler meydana gelebilir. Ekstra Bilgiler Frengi tedavisinde erken teşhis çok önemlidir. Belirtiler fark edildiğinde hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Tedavi edilmediği takdirde frengi, diğer insanlara da bulaşabilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Frengi hastalığına karşı korunmanın en etkili yolu, cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanmak ve enfekte kişilerle temastan kaçınmaktır.
|