Büyü, diğer bir adıyla sihir, doğaüstü veya mistik yöntemlerle nesneleri ve insanları etkileyen uygulamaların bütünüdür. Dinimizde haram olduğu açıkça belirtilen büyü, ne yazık ki birçok kişi tarafından çeşitli sebeplerle yapılmaktadır. İnsanların büyülere olan inancı çok uzun yıllardan beri süregelmektedir. Bazen dua ve güçlü tılsımlarla, bazen de farklı malzemeler kullanılarak yapılan büyüler, kişiyi özellikle duygusal anlamda etkisi altına alarak onun ruhuna hükmedilmesi amaçlanarak yapılır. Bağlama büyüsü, geri getirme büyüsü, kara büyü, papaz büyüsü, ayırma büyüsü, kısmet açma büyüsü ve işte başarılı olma büyüsü en popüler büyüler arasındadır. Bunlara benzer, kişilerin sıkıntılarına çözüm olacağını düşünerek yaptırdığı daha birçok büyü çeşidi bulunmaktadır.

Büyüler genellikle bu işte uzman olan medyumlar veya hoca diye tabir edilen kişiler tarafından yapılmaktadır. Büyü, kişiyi hem fiziki hem de manevi anlamda etkileyip dengesini bozan önemli bir durumdur. Çünkü büyüye maruz kalan kişi, normal davranışlar sergilediğini düşünürken, çevresindekiler onun farklı davranmaya başladığını fark ederler. Bu nedenle; aile hayatında, iş yerinde ve sosyal yaşamında sürekli aksilikler yaşar. Kişinin büyü yapıldığını hissetmemesi, büyünün özellikleri arasındadır. Çünkü ona göre her şey yolunda gidiyordur. Eşi, anne ve babası gibi üçüncü şahıslar kişideki anormalliklerin farkına varabilirler. Nitekim büyü, yapıldığı kişiyi olduğu kadar yakın çevresindeki fertleri de birinci dereceden etkilemektedir.

Yukarıda belirttiğimiz gibi büyü, kişiyi hem ruhsal hem de bedensel olarak etkisi altına alır ve davranışlarında değişikliklere sebep olur. Bunlar, hem büyünün türüne hem yaşanılan ortama hem de büyüye maruz kalan kişinin cinsiyetine göre farklılık gösteren ciddi belirtilerdir. Ancak hayatımızda yaşadığımız her olumsuzluğu ve aksilikleri büyüye bağlamamak gerekir.

En çok bilinen belirtilerden biri, kişideki vesvese halleridir. Örneğin; kişi sürekli kendini pis hisseder ve sürekli banyo yapmak veya sık sık el ve ayaklarını yıkamak ister. Su altında kalma sürelerini uzatırlar. Uyku sırasında sebepsiz yere terler, dişlerini gıcırdatır ve korkunç rüyalar görürler. Sıklıkla rüyasında kedi, köpek ve akrep gibi hayvanları görürler. Uyku esnasında bağırır ve sıçrayarak uyanır. Yine uyurken kişi kendini uçuyor veya düşüyormuş gibi zanneder. Boğazı sıkılıyormuş hissine kapılır. Nedeni belirlenemeyen baş ve boyun ağrıları yaşar. Kendini her zaman sinirli, telaşlı ve yorgun hissetmesi en sık rastlanan durumlardandır. Gece-gündüz fark etmeksizin sürekli bir endişe içinde olurlar. Duygusal yönden çok zayıf olup, küçük bir sebepten ötürü bile ağlayabilirler.

Ellerine hakim olamazlar. Örneğin; ellerinde tespih gibi sürekli bir şeyler sallama isteği vardır. Çoğu zaman el hareketleri istemsiz gelişir. Kapalı alanda kalmak istemez ve sürekli dışarıda olmak ister. Bir amacı olmadan uzun süre yürüyebilir. Birçok kişinin bilmediği bir belirti de ayakkabılarıdır. Büyü yapılan kişinin ayakkabıları çabuk eskir ve sürekli karışık bir halde bulunurlar. Kulak çınlaması ve gaipten sesler işitilmesi de diğer belirtiler arasında yer alır. Özellikle Kur'an-ı Kerim okunan yerde bulunmak istemez ve bir an önce oradan uzaklaşmak isterler. Çünkü Kur'an-ı Kerim, büyüyü ortadan kaldırmada en güçlü yoldur.

Ayrıca büyü, etkisi altına aldığı kişide ciddi anlamda unutkanlığa yol açar. Zihninde karmaşıklığa neden olur. Ayna karşısında uzun süre kalırlar. Saçlarıyla çok fazla oynarlar. Sürekli çevresindekiler ile tartışma içerisine girer ve işleri yolunda gitmez. Kişinin kalbinde nefret oluşturur.

Vücudunun farklı yerlerinde kasılmalar ve titremeler görülür. Bazı insanlarda sara hastalığı bile yapabilir. Cinsel isteksizlik, kendi kendine konuşma, iç huzursuzluk, aklına kötü fikirlerin gelmesi, dini emirleri yerine getirememe, lavaboda uzun süre kalma, takıntılar, dejavu, birtakım varlıkları görme, sürekli yalnız kalma isteği, nefes almakta zorlanma gibi belirtiler büyü yapılan kişide görülebilmektedir.

Bu saydığımız belirtilerin görüldüğü büyü, Kur'an-ı Kerim ve hadislerde belirtilen yedi büyük günahtan birisidir. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in açık bir dille lanetleyerek bahsettiği büyü; iyi veya kötü her ne sebeple olursa olsun dinimizde yeri yoktur ve caiz değildir.